Küreselleşme
ile beraber pek çok küçük esnafın kaybolduğu aşikar. Büyük zincir marketler
manav,kasap,bakkal gibi ayrı ayrı dükkanlardan aldığımız ürünleri bize aynı
anda sunuyor. Peki eti satın aldığımız kasaplar ne kadar değişti ve onlar hakkında
neler biliyoruz.
Markete
girip ihtiyaçlarımızın hepsini tek yerden alarak evimizin yolunu tutmak biz
tüketiciler için oldukça rahatlatıcı bir durum. Ama bu durum yüzyıllarca süren
bazı alışkanlıkları da yok ediyor. İstanbul'daki et kethüdalığının yani
kasaplık yapma yetkisinin Yavuz Sultan Selim döneminde sadece Erzincan'ın Eğin
ilçesinde yaşayan halka verildiğini biliyor muydunuz?
Ortadirek Kasap Fatih
Eğin pek çok
kaynakta kasaplığın başkenti olarak adlandırılıyor. Yavuz Sultan Selim
döneminde elde ettikleri bu unvanın hakkını işlerini en iyi şekilde yaparak
göstermiş olacaklar ki İstanbul'daki kasapların büyük bölümünü hala Eğinliler
oluşturuyor. İstanbul Perakendeci Kasaplar Esnaf Odası genel sekreteri Murat Ünal,
eski adı Eğin şimdiki ismi ise Kemaliye olan ilçedeki halkın neredeyse
yarısının halen kasaplık işi ile uğraştığını belirtti. Açıkçası kasaplığın bu
kadar iyi olduğu bir ilçede hayvancılığın da oldukça gelişmiş olacağını
düşünüyordum ama pek de öyle değilmiş. Eğinliler hayvancılıktan ziyade daha çok
etin işlenmesi konusunda uzmanlaşmışlar. Etin neresinden hangi yemeğin nasıl
yapılacağını çok iyi biliyorlar.
Fatih Et Center
İstanbul'un
Fatih ilçesinde emekli olmasına rağmen halen kasaplık yapmaya devam eden Mustafa
Şahintaş ile Eğinli kasaplar üzerine güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Dedesi
Hacı Mustafa Şahintaş'ın Sultan Abdülhamit döneminde sarayın kasap başı
olduğunu ve kasaplık mesleğinin kendisine dedelerinden geldiğini söyledi. En
iyi kasapların Eğin'den geldiğini söyleyen Mustafa bey sözlerine şu şekilde
devam etti. Mustafa bey: "İnsanların iş bulabilmek için İstanbul'a göç
ettikleri dönemde şehirdeki kasapların çoğunu Eğinliler oluşturuyordu. Eğin'den
İstanbul'a göç edenler de tanıdıklarının yanında işe giriyorlardı dolayısıyla
kasap oluyorlardı. Hatta günümüzdeki sıkça kullandığımız eti senin kemiği benim
sözü de buradan gelir. İnsanlar çocuklarını kasapta meslek öğrenmeleri için
getirdiklerinde ustalara bu şekilde söylemiştir. Daha sonra bu söz farklı
şekillerde kullanılmıştır. Çocukluktan itibaren bu mesleğe başlayan Eğinliler etin
neresinden hangi yemeğin yapılacağını çok iyi bilir. Hatta müşteriler yapacağı
yemeği söyler, biz ona göre et verirdik; ama şimdilerde her şeyi paketlemiş
halde satıyoruz, bize de çok bir iş kalmıyor."

Mustafa Şahintaş
Kasaplık
mesleğinin Eğin ile olan bağlantısı Yavuz Sultan Selim dönemine kadar uzanıyor. Günümüze kadar geçen sürede bu mesleği
yapmaya devam eden Eğinliler kasaplık mesleğinde tam manasında usta olurken
mesleği de uzun süre tekellerine almışlar.
(Fotoğraflı haber)