Beyoğlu şişhane den Karaköy’e inerken sokaklar avize ışıklarıyla ışıl ışıl
parlar. Bir nevi avizeciler caddesidir burası. Binlerce çeşit avizelerin
bulunduğu mağazalarda Ermeni ustalardan öğrenilen şaheserler sergileniyor
diyebiliriz.
Şişhane’den bankalar caddesine doğru inerken sağ taraftaki bazı sokakların
baştan aşağıya avize mağazaları ile dolu olduğunu görürsünüz. Mağazaların
bulunduğu binalar genellikle eski yapılardan oluşuyor. Pek çok ev sonradan
oluşan pazar dolayısıyla dükkana çevrilmiş. Aslında avizecilik hikayesi olan
sokaklarda kendine yer bulmuş. Melih Aydınlatma’nın Süryani işletmecisi Zülfü
Akgül ile avizeciliğin Şişhane sokaklarındaki gelişimi hakkında konuştuk. Zülfü
bey avizeciler çarşısındaki en eski esnaflardan biri. Avizecilik mesleğinin
Ermeniler tarafından Türklere öğretildiğini söyleyen Zülfü Bey sözlere şu
şekilde devam etti: ’’Ben buraya 1970’de geldim ve şu an bulunduğumuz dükkan da
su satıyordum. O zamanlar bu sokakların hepsinde Rum,Ermeni ve Yahudi aileler oturuyordu.
Zülfü Akgül
Avizeciliği de buralarda yaşayan Ermeniler yapardı. 1974’deki Kıbrıs harbinden sonra hiç kimse kalmadı. Hepsi gitti. Sonrasında Yanlarında çalışan Türkler devam ettiler bu işe. Ermenilerin ustaların yanında çalışan çırakların çoğu Erzincanlıydı. Bir dönem bayağı bir Erzincanlı avizecilik işini yapıyordu. Mesleği Ermeni ustalardan öğrendiklerinden olsa gerek onlar kadar iyi yapıyorlardı. Şu an da piyasanın neredeyse yüzde 80’i falan Bitlislilerin elinde. Bende sonradan bu işe başladım ama biz işin işçiliğini onlar kadar iyi yapamayız ’’ avizecilik tamamen Ermenilerden öğrenilmiş bir meslek diyebiliriz sanırım. Bitlis’li esnaflara bu işi ne zamandır yapıyorsunuz diye sorduğumda çoğunlukla 20 ya da 30 yıllık geçmişlerinin olduğunu söylediler. Bitlislilerin bu işte bu kadar yoğun bulunmasının sebebini ise Gökçe Aydınlatma’dan Yavuz Gökçe açıkladı. Gökçe: Tophane de yaşayan insanların neredeyse yarısının Bitlisli olduklarını ve bunun avize işine girmelerinde çok etkili olduğunu söyleyerek devam etti. İş bulmak için gidebileceğimiz en yakın yer Şişhane taraflarıydı. Buradaki avizecilere işe giren Bitlisliler her adam lazım olduğunda kendi adamlarını getiriyordu. Maddi olarak güçlenenlerde yavas yavaş dükkan açmaya başladı. Böylece hep Bitlisliler dolmuş oldu. Aile nüfusları da çok olunca dışarıdan adam da çalıştırmadan hep aile içindekiler çalıştı.
Avizeciliği de buralarda yaşayan Ermeniler yapardı. 1974’deki Kıbrıs harbinden sonra hiç kimse kalmadı. Hepsi gitti. Sonrasında Yanlarında çalışan Türkler devam ettiler bu işe. Ermenilerin ustaların yanında çalışan çırakların çoğu Erzincanlıydı. Bir dönem bayağı bir Erzincanlı avizecilik işini yapıyordu. Mesleği Ermeni ustalardan öğrendiklerinden olsa gerek onlar kadar iyi yapıyorlardı. Şu an da piyasanın neredeyse yüzde 80’i falan Bitlislilerin elinde. Bende sonradan bu işe başladım ama biz işin işçiliğini onlar kadar iyi yapamayız ’’ avizecilik tamamen Ermenilerden öğrenilmiş bir meslek diyebiliriz sanırım. Bitlis’li esnaflara bu işi ne zamandır yapıyorsunuz diye sorduğumda çoğunlukla 20 ya da 30 yıllık geçmişlerinin olduğunu söylediler. Bitlislilerin bu işte bu kadar yoğun bulunmasının sebebini ise Gökçe Aydınlatma’dan Yavuz Gökçe açıkladı. Gökçe: Tophane de yaşayan insanların neredeyse yarısının Bitlisli olduklarını ve bunun avize işine girmelerinde çok etkili olduğunu söyleyerek devam etti. İş bulmak için gidebileceğimiz en yakın yer Şişhane taraflarıydı. Buradaki avizecilere işe giren Bitlisliler her adam lazım olduğunda kendi adamlarını getiriyordu. Maddi olarak güçlenenlerde yavas yavaş dükkan açmaya başladı. Böylece hep Bitlisliler dolmuş oldu. Aile nüfusları da çok olunca dışarıdan adam da çalıştırmadan hep aile içindekiler çalıştı.
Yavuz Gökçe
Şişhane sokaklarındaki avizecilik işi Ermeniler aracılığı ile önce Erzincanlılara daha sonra ise Bitlislilere ekmek kapısı olmaya devam etmiş. Aslına bakarsanız buna benzer daha pek çok iş Ermeni zanaatkarlardan öğrenilmiş diyebiliriz.
(Multimedya haber)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder